UP10TION TURKEY  UP10TION İlk Weekly Idol Bölümü (Türkçe)  Bize Sorun~  RÖPORTAJ ÇEVİRİLERİ

3 Mart 2016 Perşembe

[26.02.2016] UP10TION 10Asia Röportaj Çevirisi

Yayın tarihi: 26.02.2016
SCAN: petit_charme
İngilizce çeviri: HIGH10TION & Up10tionintl


UP10TION, bu büyüleyici oğlanlara dikkat edin.
  UP10TION, ismi sizden bu 'yükselecek 10 oğlana dikkat etmenizi' isteyen bir erkek grubu. Eylül 2015'de 'So Dangerous' adlı şarkı ve güçlü cazibeleriyle çıkış yapan oğlanlar, bu sefer daha neşeli bir imaj gösteren ikinci mini albümün ana parçası 'Catch Me!' ile geri döndüler. Teen Top ve 100%'ı barındıran TOP Media'dan çıkış yaparak, keskin danslı grup koreografilerini mükemmelleştirmek için çok çalıştılar ve sahnedeki enerjileri inanılmaz. 10 üyenin, Jinhoo, Kuhn, Kogyeol, Wei, Bit-to, Wooshin, Sunyoul, Gyujin, Hwanhee ve Xiao’nun cazibeleri farklı. Böyle geniş karakter farklılığıyla her üyeyi takip etmek çok eğlenceli. Grubun yakın zamanda büyüme potansiyelini görebiliyoruz.  Bunu sadece sahnelerinden değil, yağmurda çekim yaparken ki pozitif tutumlarından ve röportaj boyunca gösterdikleri coşkudan da anladık. Onlara dikkat etmeden edemedik.

JINHOO
Benim adım Jinhoo. 'Kalın ağaç' anlamına geliyor, bu da "kalın ağaç gibi bir karakter gücüne sahip olan bir erkek olma"ya dönüşüyor. Gerçek ismim Kim Jinwook. Yazılışı, 'yıldız' (Jin) ve 'parlamak' (Wook), yani 'bir yıldız gibi parla!' anlamına geliyor. (güler) Memleketim Changwon, Gyeongsangnam-do. VIXX’ten N de Changwon'dan geliyor. Başta birbirimizi yakından tanımıyorduk, fakat aynı akademide kurslara giderek daha da yakınlaştık. Infinite'den Hoya ve Kang Dongwon da aynı memleketten geliyor.
İlkokuldan beri şarkıcı olmak istiyordum ama başvuru ya da ona benzer bir şey yapmadım. Ama bir gün benden daha büyük bir arkadaşım JYP'de seçimlere katıldı ve orada finale kaldı. Benim de denememi tavsiye etti ve birlikte kurslara gittik fakat herkes başvurusunda başarılı olup akademiden çıktı. Geriye tek ben kaldım ve "Ah, şimdi vazgeçmeliyim" diye düşündüm ama tam o zaman seçildim. Seçilen en son bendim ve ilk ben çıkış yaptım.
Çıkış yaptıktan sonra ilgi görmek çok enteresan. Ne zaman sahnedeyken hayran tezahüratlarını duysam, tüylerim diken diken oluyor. Çıkıştan beri en çok değişen üyeler Sunyoul ve Hwanhee ve ben de bayağı kilo verdim. Müdürümüz benim kilo aldığımı gördüğünde şunu sordu: "Duydum ki Changwon'a geri dönmüş?" (güler) Bu yüzden 10-11 kilo verdim.
Ben UP10TION’ın lideriyim. (Kuhn: Ben de dayanıklı yedek-başkanıyım!) Benimkisi lider rolü. 10 üye olduğumuz dan ve hepsini kendim kontrol edemeyeceğim için şirket, Kuhn ve beni lider yapmaya karar verdi. Ben ciddi bir şekilde konuşunca, Kuhn herkese "Onu dinleyin!" der. (güler) (Kuhn: Jinhoo, koyunları yönlendiren bir çoban gibi ama bazen sürüden ayrılan koyunlar oluyor. Benim görevim, o koyunları sürü ile tekrar birleştirmek ama genelde sürüden ayrılan koyunumuz olmuyor.) Bazen oluyor. (Büyük üyeler en küçükleri Xiao ve Hwanhee'ye bakıyor) (Xiao: Kim, kim? / Hwanhee: Sürüden ayrılan koyunlar mı var?! / Sunyoul: Koyun konuştu!) (Herkes kahkahayla güler)
Yurtta ben... (Xiao: Bütün evi dağıtıyor!) (Herkes güler) Ben Xiao ile aynı odada kalıyorum, ve bizim odamız temiz! (Üyeler: Yani bizim odalarımızın pis olduğunu mu söylüyorsun?! Sen ikinci kattan bile inmiyorsun! Sen ikinci katın afacan perisisin!) Ben yurtta pek bir şey yapmam. (güler) Kendime ait bir yerim olmasını seviyorum, bu yüzden ikinci katta kalıyorum... Başta diğerleri çok soğuk olduğunu söyleyip yukarı çıkmadılar ama ben orayı ısıttığımdan beri onlar da sürekli yukarı çıkıyor.
Ben her zaman müzik dinlerim. (Gyujin: Kulaklıkları sanki işitme cihazıymış gibi sürekli takıyor.) R&B tarzını seviyorum. Dean, Taeyang, Jay Park ve Moon Myungjin'e karşı sevgi ve saygım büyük. Onların ayak izlerinden yürümek istiyorum ve bu benim kendi açgözlülüğüm olabilir ama kendi tarzımı bulmak için çok pratik yapıyorum.
Jinhoo'yu tanımlayan 3 kelime "dudaklar", "küçük dev" ve "gülümseme"!
Sevgili Jinhoo, Eylül 2015'de çıkış yaparak 9 çocuktan sorumlu oldun. 2016 oldu bile ve sen yoğunlaştın, ama iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Seninle gurur duyuyorum. Gelecekte daha da iyi ol ve birlikte grubumuzu parlatalım. Umarım iyi yönlendirebilen bir lider olursun.

KUHN
Benim adım Kuhn. Çince'de vatan/toprak, "Kuhn" olarak telaffuz ediliyor. Almancada Kuhn'un anlamı "atılgan", "cesur" ve "cüretli", böylece ismime "maceraperest" anlamını katıyor. "Bütün yaşayan yaratıkları barındıran toprak" anlamına gelen bir sahne adı. Gerçek ismim No Sooil. Bu ismi bana babam verdi ve anlamı "kusursuz" (Soo) ve "bir" (il), yani "Kusursuz biri."
Lise son sınıfa kadar, otel işletme okumak istiyordum. Üniversitede onu okumak istiyordum ama tatil zamanımda ders çalışmaktan nefret ediyordum. Canım sıkılıyordu. Benimle aynı dans kulübüne giden benden küçük arkadaşlarım bir yarışmaya katılacaklarını söylediler ve ben de onlara tezahürat yapmak için gittim fakat orada birisi tarafından keşfedildim. Bu yüzden başvuru yapmaya gittim ve şirkete alındım. Müzik, dans ve oyunculuğa karşı çok ilgim vardı. Hatta kendi başıma dramalardan replikler söylemeye çalışıyordum. Yürümek istediğim bir yolum (hedefim) vardı, ama birisi bana başka bir şey için fırsat verdi, bu yüzden ilk bunu denemem fena olmaz diye düşündüm. Oyunculuk dahil yapmak istediğim bir sürü şey var. Beste yapmak ve şarkı sözü yazmak da istiyorum.
Çıkıştan sonra olan en iyi şey, artık bir sanatçı olarak iş sahibi olmam. Ben stajyer iken daima şüpheliydim. Çıkış yaptıktan sonra, denemek istediğim birçok şeyi yapma imkanım oldu. Ailem de benimle övünebildiği için gururlanıyor ve ben de kendimle gurur duyuyorum. Sürekli daha da çok çalışmam gerektiğini düşünüyorum. Yengem/teyzem ve dedem kiliseye çok sık gidiyorlar ve her zaman başkalarına beni anlatıp övünüyorlar. (güler)
Ben grubun eş-lideriyim, eş-lideri. Küçük üyeler genelde iyi takip ediyorlar bizi, ama bazen kendilerini bize veremediklerinde, onları uyarmam gerekiyor. Çok basit! Benim erkeksi (sert) bir karakterim var? [Jinhoo: (Kuhn'un kalbinin olduğu yeri göstererek) Onun içinde 17 yaşında bir kız* yaşıyor.] Bu benim bir diğer cazibem değil mi? (Sunyoul: 'Miracle In Cell No. 7’ filmini izlerken o çok ağladı.) O filmi erkek arkadaşlarımla izlemeye gittim ve hepimiz ağladık. Mendil istemek zorunda kaldım ve burnum akıyordu. (güler)
[*Ç/N: Bu bir yazım hatası değil, gerçekten '17 yaşında bir kız" yazıyor orada.]
Benim yurttaki rolüm, sesli koyunları susturmak. (Wei: Bazen sesli koyun kendisi oluyor.) Hayır, ben yurtta fazla konuşmuyorum. (Jinhoo: Bu doğru. Daha çok yalnız kalmayı seviyor.) Bazen küçüklerin canı sıkılınca, onlarla eğleniyorum. (Wei: İşte o zaman sesli koyun oluyor.) Jinhoo gibi, kendi mesafemde kendi özgürlüğümün olmasını seven bir insanım. Kogyeol ile bir odada kalıyorum.
Boş günlerimizde, kahve içmek için bir cafe'ye giderim. 22 yaşındaki gençler gibi ben de film izler ve dışarıda yemek yerim.
Grubun rap vokali ile görevliyim, bu yüzden örnek aldığım rapçiler Beenzino ve Doc2. Doc2 daha genç, ama kendi başına zengin olmadı mı? O gerçekten inanılmaz. Beenzino tam benim tipim! Hem tarzı hem de rap stili çok iyi. İdoller arasında Big Bang'i örnek alıyorum. Harika müzikleriyle insanları bir araya getirince çok havalı oluyorlar.
Kuhn'u tanımlayan 3 kelime "güçlü", "erkeksi" ve "kız gibi yumuşak kalpli".
Sevgili Kuhn, sen neredeyse bir otel işletmecisi oluyordun, ama başka bir yol seçip şimdi UP10TION'da Kuhn isimli bir sanatçı oldun. Gelecekte de çok çalışmaya devam et. Hala bir çaylak olmana rağmen güçlü ol ve yolun sonuna kadar git. Nasıl hissettiğimi biliyorsun. Fighting! Seni herkesten daha çok seviyorum!



KOGYEOL
Benim adım Kogyeol. "Asil" (Kogyeol) kelimesiyle birlikte, "samimi ve düz bir kişiliğe sahip olmak" anlamına geliyor. Gerçek ismim Go Minsoo. "Uyanık" (Min) ve "kusursuz" (Soo) kelimelerinden oluşuyor ve böylece "açıkgözlü ve mükemmel bir insan" anlamına geliyor. (Jinhoo: O basketbolu çok iyi oynuyor. Geçen yılın Idol Star Athletics Championship'de kazanmıştı!) Aslında beynim, vücudumdan daha hızlıdır. Bir durumu çabucak anlayabilme yeteneğine sahibim. (Jinhoo: Diğer üyeler yanlış bir şey yapıp terslendikleri zaman, o 'bunu yapmamalıyım' deyip sessizce geri çekilir. Bu şekilde çok akıllıdır.) Aynen öyle. (güler)
Küçükken anneme ünlü olmak istediğimi söylemiştim, ama o bana "Senin gibi çocuklar Gangnam'da takılıyor" demişti. Annemin bu düşünce tarzını değiştirmek istiyordum. Vokal dersleri aldım ve başvurumu yapıp şirkete kabul edildim.
Ben çıkış yapmadan önce, insanlar anne ve babama sürekli, "Oğlun çıkışını yaptı mı bile?" diye sorup duruyorlardı. Ben çıkış yaptıktan sonra, o insanlar benim televizyonda görünmeme çok heyecanlandılar ve bu annemi çok mutlu etti. Çıkışımdan sonra annemin daha mutlu olmasına çok seviniyorum. Lunar yeni yılı için memleketime geri döndüğümde onların mutluluğunu daha da çok hissettim. Yengelerim/teyzelerim bile çok mutluydular. Alışveriş kanallarından pişirme tavaları almak istediklerini fakat benim televizyona çıktığım vakit annemin onlara benim çıkacağımı ve kanalı değiştirmemelerini söyleyince, o pişirme tavalarını alamadıklarını anlattılar. (güler)
Ben grubun "güreşcisi"yim. (Wei: Onun bu yeni yeteneğini en son Idol Star Athletic Championship'de keşfettik!) İyi güreştiğimi düşünüyorum. (Jinhoo: Karakteri de tamamen değişik! Konuşmaktan rahatsız olduğumuz ve "Bunu yapamaz!" diye düşündüğümüz bazı şeyler var, ama o bu şeyleri çok iyi yapıyor. / Sunyoul: Lafın kısası, o çok iyi!) Aynı söyledikleri gibi. (güler)
Yurda ilk girip duş alan ve ilk uyuyan benim. (Kuhn: O bir uykusever.) Kuhn alt yatakta, ben ise üst yatakta uyuyorum. Bu yüzden hep ışıkları söndürüp kapıyı kapatmasını istiyorum ondan. [Kuhn: Bu benim görevim... Işıkları söndürmek! (herkes güler)] Başka bir üye odamızın yanından geçse, ona "Çabuk buraya gel, çok acil," diye seslenirim ve sonra ona benim yerime ışıkları söndürmesini söylerim. [Hwanhee: Ben evin öbür tarafında olsam bile "Hwan-ah~ Hwan-ah~" diye seslenir. Ben yanına gidince ise "Işıkları söndürsene," der. (güler)] Evde en küçük benim, bu yüzden ablalarım bana evde ne yaptırdıysalar, aynısını ben de yurtta üyelere yaptırıyorum.
Teen Top'dan Niel hyungu örnek alıyorum. Solo aktiviteleri sırasında Niel hyungun arka dansçısıydım. Niel hyung ile performans yapan diğer arkadaşlar ve ben onu çok sevdik. Tek başına dans ederken ve şarkı söylerken çok havalı görünüyor! Onun gibi olmak istiyorum. Ve bana iyi bakıyor! (güler)
Kogyeol'u tanımlayan 3 kelime "öz güven", çok yeteneğim var gibi göründüğü için "potansiyel" ve "yükselen yıldız" çünkü ben her zaman geleceğe doğru bakarım.
Sevgili Kogyeol, stajyerlik zor olmuş olmalı, ama buna dayanıp diğer üyelerle birlikte çıkış yaptığın için gurur duyuyorum. Annenin ve ailenin gurur dolu yüzlerine bakmanın hissini asla unutma. Hayranlarına iyi davranmayı ve diğer üyelerle de iyi geçinmeyi unutma.

HWANHEE
Benim adım Hwanhee. Anlamı, "insanları sesiyle mutlu etmek". Gerçek ismim, sahne ismim ile aynı. Lee Hwanhee. Yazılışı "mutlu" (Hwan) ve "mutlu" (Hee), yani anne ve babam benim mutlu yaşamamı istiyor. Mutlu yaşıyorum! Neşeli birisiyim.
Birinci ya da ikinci sınıfta ismim yüzünden takma adım "Fly To The Sky'dan Hwanhee"di. "Ben sadece Hwanhee'yim, öyleyse bana neden "Fly To The Sky'dan Hwanhee" diyorlar?" diye düşünmüştüm. Bunu sürekli duyunca, sanatçı olmak istedim. (herkes kahkahayla güler) Sonra bir süreliğine bunu unuttum ve ortaokulun ilk yılında arkadaşlarımla Karaoke yapmaya gittiğimde onlar bana, "Sen iyi şarkı söylüyorsun," dediler, bu yüzden (tekrar) sanatçı olmak istedim.
Çıkış yaptığımızda gerçekten çok iyi hissettim. Music Bank'e ön çekim için giderken birçok insan bize ilgi gösterdi. Gerçekten çok etkilendim.
Ben grubun şakacısıyım. Yurtta ben... [Xiao: Çıplak dolaşıyor! (herkes kahkahayla güler) / Sunyoul: Ayrıca o yurtta en neşeli olandır.] ...istenilmeyen bir misafirim. Hangi odaya girersem gireyim, hepsi, "Buraya girme, girme!" ya da "Dışarı çık!" diyor bana. Hiç kimse beni istemiyor! Oda arkadaşım bile hoş karşılamıyor. (Kogyeol: Hwanhee-ya, ben seni hoş karşılıyorum.) Hayır, karşılamıyorsun~~ (Kogyeol: Benim için ışıkları söndürüver.) Sadece onlara Powerade ya da Pocari Sweat almamı söylüyorlar! (Kogyeol: Ama onları bize hiç almıyorsun~) Sonunda almadım. (güler)
Belki fazla boş günümüz olmadığındandır ama ne zaman dinlensem, oyun oynamak istiyorum. Oynuyor muyum? Oynayacağım! (güler) Oyun mekanlarına, saunaya ve eğlence parklarına gitmeyi seviyorum. Hepsini seviyorum.
Teen Top'tan Changjo hyungu örnek alıyorum. Neden diye sorarsanız, baştaki şarkılarında Changjo hyungun fazla şarkı söylediği kısımlar yoktu ama şimdi baktığınızda, çok daha fazla kısımları var. O şarkı bile yazıyor! O çok çalışıp daha iyi oldukça gerçekten çok havalı görünüyor ve ben onun gibi olmak istiyorum.
Hwanhee'yi tanımlayan kelimeler "en küçüklerin büyüğü"! Ben en küçüklerden biriyim! (güler) Ayrıca, "kısık/boğuk ses" ve "beagle". (Ç/N: Sevimli ve enerjik üyelere beagle deniliyor.)

Sevgili Hwanhee, bayağı uzun sürdü ama sıkı çalıştın ve iyi iş çıkardın. Seninle gurur duyuyorum. Daha da çok çalış ve zirveye çıkalım! (herkes alkışlar)



WEI
Benim adım Wei. "Büyük" kelimesinin Çince söylenişi "Wei"dir. "Büyüklüğü", "sağlığı" ve İngilizce olan 'way', yani "yol" kelimesini temsil ediyor. Bu ismim, "Büyük bir müzisyen olma yolunda" ve "Müzik endüstrisinde parlayan bir insan" anlamına geliyor. Gerçek ismim Lee Sungjoon ve anlamı "bakmak" (Sung) ve "takip etmek" (Jun).
Bu şirkete katılmadan önce hiçbir zaman sanatçı olmayı düşünmedim. Küçükken birçok reklam filmi çektim ve bir çocuk aktör olarak aktiftim. O zamanlar bir oyunculuk okuluna gidiyordum ve müdür başvuruda bulunmamı istedi. İyi değildim ve tembel rolü yapmam gerekti ama yine de başardım. Çok gençtim ve annem ve babam bunun benim için iyi bir tecrübe olacağını düşündü, bu yüzden bana denememi söylediler ve böylece şirkete girdim. Dans edemeyen, şarkı söyleyemeyen, rap yapamayan, sadece aktörlük yapabilen bir çocuktum. Büyüdüm ve 100% ile pratik yaparak temel şeyleri öğrendim. Üyeler arasında 5 yıl ile en uzun süre stajyerlik yapan benim. Jinhoo ve Kogyeol ise 4 yıl stajyerlik yaptı.
Çıkış yaptığımızda buna inanamadım. Gerçekten inanamadım. 100% çıkış yaptığında, onları Jinhoo ve Kogyeol ile izleyerek, "Wow, onlar çıktı", "Bu çok enteresan", "Bizim de müzik videomuz onlarınki gibi olacak, değil mi?", "Onlar nasıl kum üzerinde dans etti? Bu zor olmuş olmalı," gibi şeyler söyledik. 'So Dangerous' için bizim de müzik videomuz kum üzerinde çekildi. Derinden etkilendim ve çok farklı hissettim.
Sanırım benim gruptaki rolüm uzun boylu olmak. Görünüşe bakılırsa, en uzun boylu benim. Grubun annesi Sunyoul olmasına rağmen, ben daha çok dırdır ederim. (Jinhoo: O şirketimizin kararlarını en çok doğru bulan kişi. Biz gizlice "Hey, şunu yapalım mı?" desek, o "Yapmamalıyız. Bu doğru değil" der.) Onlar beni ve üyelerimizi anlıyorlar! (herkes güler) En uzun zaman stajyerlik yapan üye olduğum için doğal olarak üyeler ve şirket arasında kalıyorum. Hem şirket ile hem de üyelerle büyüdüğüm için, şirkete daha çok eğilimli olmaya başladım.
Benim yurttaki rolüm, dırdır etmek. Bit-to ve Hwanhee ile büyük yatak odasını paylaşıyorum ama (geçenlerde) Bit-to ortalığı dağınık bıraktı, bu yüzden ona "Son zamanda buralar çok dağınık" dedim. Ama hasta olduğunu bilmiyordum... (Hwanhee: Oda çok kötüydü. Yürüyecek yer yoktu!) "Bunu temizlemen gerekmez mi?" diye sordum ve sanırım Bit-to pişman hissettiği için "Yakında iyileşip temizleyeceğim, yemin ederim!" dedi ve gerçekten de temizledi. Biz üçümüz tuvaletimizi Wooshin ve Gyujin ile paylaşıyoruz. Wooshin'in işi uzun sürerse ona "Çabuk dışarı çık, başkaları da tuvaleti kullanacak," diyorum. Onun kendine iyi bakım yaptığını biliyorum ama bu diğer üyelerin geç kalmasına sebep oluyor, bu yüzden ona kızıyorum. Sıra bana gelince ve Gyujin kullandığı pamuk pedleri çöpe atmadan çıktığında ona "Neden atmadın şunları?" diye kızarım. (güler) (Jinhoo: Wei çok titiz!)
Boş vaktimizde çok fazla film izlerim. Ben filmleri sinemada izlemeyi seven bir insanım. İki gün tatilimiz olsa, sabah bir film izlerim, akşam bir film izlerim ve işe geri dönmeden önce bir tane daha izlerim. Lunar Yeni Yılı tatilinde üyeler ile birlikte "The Reverent", "A Violent Prosecutor" ve "Kung Fu Panda 3" filmlerini izledim. O tatilde fazla izleyemedim.
Michael Jackson'ı örnek alıyorum. (Hwanhee: Onu gerçekten seviyor!) Michael Jackson öldüğünde annem çok ağlamıştı. Annemin bu kadar ağladığını daha önce hiç görmediğim için çok etkilenmiştim. Onun o adamı neden bu kadar sevdiğini öğrenmem gerektiğine karar verdim ve onu araştırdığımda ona kendim de aşık oldum. Dans ve rap yeteneğimi geliştiremediğimde annem onu (MJ) örnek almamı söyledi, bu yüzden onu daha da çok izledim.
Wei'yi tanımlayan 3 kelime, "yemeksever". Üç öğün yedikten sonra bile, iki tava pizza daha yiyebilirim. (Üyeler: Ve o hiç kilo almaz!) Diğer kelimeler "oyunculuk" ve "direk (boy uzunluğu anlamında)"!
Sevgili Wei, seninle çok konuşuyorum. Kendimle çok konuşuyorum... Son zamanda yorgun olduğunu biliyorum ama sadece senin böyle olduğunu düşünme. Diğer üyelere inan ve onlarla birlikte sıkı çalış.

SUNYOUL
Benim adım Sunyoul. Anlamı "muhteşem bir melodi ile insanları etkilemek". Gerçek ismim Sun Yein. Yazılışı "parlak" (Ye) ve "dürüst" (in) ve "Parlak ve dürüst bir insan olmak" anlamını taşıyor.
Çıkış yaptığımıza inanamadım ama her şeyden çok, baskı altında hissettim. Pratik yaparken hata yaptığımda, daha çok pratik yapıp o hatayı düzeltebilirim ama sahnede hata yapamam. Bu beni baskı altına soktu. Grupta ben (Üyeler: Annemiz!) diğerlerine baktığım için anne imajındayım ama fazla dırdır etmem. Wei'den farklıyım. Ben, "Lütfen odanı temizle~", "Kilo versen iyi olur~" (Wei: Ben "Topla şurayı!" derim.) "Bunu yapmamalı mısın?~" ve "Bu yapılmalı mıydı?~" gibi şeyler söylerim.
Yurtta yataktan dışarı çıkmak tehlikeli, bu yüzden yorganımın altında kalıyorum. Yorganımın altını seviyorum. Boş günlerimizde bütün gün yatağımda kalıyorum. Dışarı çıkmam gerekirse, her şeyi bir kerede yapmaya çalışıyorum. Mesela bankaya gitmem ve bir şey satın almam gerekiyorsa, o zaman bankaya gider ve hemen ardından gereken şeyi alırım. Boş günlerimizde evde kalıp dinlenmeyi tercih ederim. Markete gidip bir sürü yiyecek alıp, hepsini yorganımın altında yerim. Sıkıldığım zaman, oturma odasında benimle oturan Gyujin'le konuşurum ya da telefonuma bakarım.
Younha'yı örnek alıyorum. Başka insanlar onun şarkılarını söyleyince, hisler çok farklı. Onun ses tipi çok özel ve kendi tarzına sahip, bu yüzden onu seviyorum.
Küçükken Younha'nın piyano çalarken şarkı söylediğini izledim ve ona aşık oldum. İşte o zaman bir sanatçı olmak istediğime karar verdim. Ben kırsal bir bölgede yaşıyordum ama 4. ya da 5. sınıftayken onu televizyonda gördüm. Ortaokulun üçüncü yılında şirketlere başvuruda bulunacağımı söylediğimde annem bana "Dersine çalışmazsan ne yapacaksın?" diyerek kızdı. Ama lisenin ikinci yılında annem başvurmamı istedi, bu yüzden Superstar K5'a katılmaya karar verdim ve kabul edilince Seoul'e gittim.
Sunyoul'u tanımlayan üç kelime "spektrum" (göz kamaştıktan sonraki görüntü), "anne" ve "yüksek vokal". Işık yansıtılınca birçok renk görebilirsiniz ve ben de öyleyim. (güler) "Anne" kelimesi ise, diğerlerinin bana söylediği şey. "Yüksek vokal", kendi emeklerimle başardığım/ulaştığım bir şey. Sesim her zaman yüksekti ama sadece 'Fa'nın ikinci oktavına kadar çıkabiliyordum, bu yüzden şirketteki aylık sınavlarımızda çok detone oluyordum. Ama çok çalıştım ve daha yüksek notalara kadar çıktım. (Wei: O, IU'dan "Someday" ile başvuruda bulundu. Benim düşüncem "Şirketimiz kadın sanatçı mı alıyor?"du. Başta şok olmuştum.) Ben özel birisiydim. (güler)

Sevgili Sunyoul, (her şeyi) fazla dert etme ve umarım ki çok çalışırsan her şey yolunda gidecek!



BITTO
Benim adım Bitto. Anlamı "verimli toprak". İngilizce'de "Bit-to" olarak yazılıyor ve "ritme göre hareket eden artist olmak" anlamına geliyor. Gerçek ismim Lee Changhyun. Bunun anlamı ise "akıllı ve duyarlı yaşamak". Ben 6. sınıftayken bir şehrin dans yarışmasına katıldım ve seyircilerden gelen tezahüratlardan büyük mutluluk duydum. O zamandan itibaren dans etmeye başladım ve akademiye başvurup kabul edildim. UP10TION ile çıkış yapmadan önce bir buçuk yıldan az bir süre stajyerlik yaptım.
İlk defa sahne aldığım zaman pek bir şey hissetmedim ama sahneden indiğim zaman, yeni çıkmış olmamıza rağmen bu kadar çok insanın gelip bize tezahürat yapmasına şok olmuştum. Bence benim sahnedeki kısmım en havalısıydı. (güler)
Ben grubun ana dansçısıyım. Üyelere dans dersleri verdim. (Kuhn: İyi dans edemeyenler bundan nefret etti.) En çok bundan nefret ettiler. (güler) Bence grubumuzda herkes iyi dans ediyor. [Hwanhee: Bu doğru! Hepimiz iyi dans ediyoruz! (herkes güler) / Sunyoul: Yakından bakarsanız, sadece yarımız dans edebiliyor~] Sıkı çalışıyoruz. Koreografimizdeki hataları iyi saklıyoruz.
Yurtta ben... (Üyeler: Yaşlı adam!! / Hwanhee: O çok tembel!! Hareket etmekten nefret ediyor, bu yüzden hareketsiz duruyor. / Kuhn: Ana dansçı olmasına rağmen...) Dans ederken çok hareket ettiğim için evde böyleyim... (güler) Dinlendiğim zaman çok yemek yiyip çok uyuyorum. Fazla bir şey yapmıyorum. Yemek yiyince moralim yerinde oluyor. Hamur işini çok severim. Pirinç hariç her şeyi severim!
Altıncı sınıfta Rain'i o kadar çok seviyordum ki, sürekli onun dans hareketlerini kopyalıyordum. Şu an fazla aktif değil... bu yüzden şimdi Teen Top'ı seviyorum! Özellikle L.Joe! Sahnedeki karizması gerçekten havalı.
Bit-to'yu tanımlayan kelimeler, "şapka", yanaklarım yüzünden "mochi" ve "dans"! (Mochi: Pirinç kekinden yapılan bir tür yumuşak Japon tatlısı.)
Sevgili Bit-to, şimdiye kadar çok çalıştın, bu yüzden çalışmaya devam et. Yakında daha da iyi olacaksın, bu yüzden çalışmaya devam et ve kimse hakkında kötü konuşma.

GYUJIN
Benim adım Gyujin. 20 yaşıma yeni girdim. Ben geleceğin bebek yüzü Gyujin. (güler) Yazılışı "yıldız" (Gyu) ve "ağaç/mücevher" (Jin) ve anlamı, "Yıldızlar kadar yükseğe/uzağa gitmek". Gerçek ismim Han Gyujin, ve yazılışı (yine) "yıldız" (Gyu) ve "ağaç/mücevher" (Jin). Hwanhee ve ben grupta gerçek ismini kullanan tek üyeleriz.
Ortaokulda çok kilo verdim. Orta okulun üçüncü yılının başına kadar 110 kiloydum ve pantolonuma sığamayınca çok sinirlendim. Bu yüzden 3 ayda 40 kilo verdim ve babamın tavsiyesiyle dans etmeye başladım. Bir yıl sonu festivalinde sahne almıştım ve tezahüratların hepsinin benim için olmadığını bildiğim halde, onları duyduğumda inanılmaz mutlu olmuştum. İşte o zaman sanatçı olmaya karşı daha çok ilgi duymaya başladım. Ondan sonra şirketimize iki kere başvurdum ve UP10TION ile çıkış yaptım.
Çıkışımızdan önce şirketten atılmak ve çıkış yapamamak hakkında çok endişeliydim ama çıkış yaptıktan sonra daha rahat hissettim. Daha da iyi olup, anne ve babamın gurur duyacağı bir evlat olmak istiyorum.
Ben grubun 'salağıyım'. [Sunyoul: Pasaklısın! / Xiao: Xiao'nun babası! O benim koruyucum. (güler)] Xiao benim minik kopilim. Ben de evde Sunyoul'un oyuncak bebeğiyim.
Saygı duyduğum sanatçı Lim Changjung. O da benim gibi Incheon'lu. (güler) Lim Changjung bir oyuncu ve bir şarkıcı. Belki bu yüzden onun şarkı sözleri daha duygusal. Onun gibi sözleri karşıya hissettiren bir sanatçı olmak istiyorum.
Boş günlerimizde evime, yani Incheon'a gidiyorum. Seoul'den çok uzakta değil. Benden küçük olan ve oyun oynadığım iki erkek kardeşim var. Birlikte ya bir oyun mekanına gideriz ya da oyun bahçesinde futbol oynarız.
Gyujin'i tanımlayan kelimeler "kaslar" [Kuhn: "Gyuvid." / Sunyoul: David (bir heykel ismi) ve Gyujin'den oluşan bir kombin!] Evet, Jinhoo'nun bulduğu bir kelime olan "Gyuvid". Ayrıca "ufaklık". Kuhn'un vücut yapısı büyükse, benimkisi küçücük. İkimiz birlikte normal bir insana nazaran 1.5 kemik yığınına sahibiz.

Sevgili Gyujin, gelecekte de grubun 'salak' üyesi olur musun bilmiyorum ama ebeveynlerinin, ailenin ve üyelerinin gurur duyacağı bir üye olmaya devam et. Fighting.

WOOSHIN
Benim adım Wooshin. Anlamı, "zaman geçtikçe daha da gizemli olan insan" ve çıkışımız sırasında bana verilen bir isim. Gerçek ismim Kim Wooseok, "başkalarına yardım edip onlara iyi davranmak" anlamına geliyor. Ben verici/özverili bir tip miyim? (güler) (Kuhn: O her şeyine sahip çıkan bir insan.) Yardım etmeyi, yemeğimi bölüşmeyi ve hediye vermeyi severim. (Jinhoo: Doğum günlerimizde bize iyi davranıyor. Başkalarına çok iyi bakıyor.) Başka insanları sahiplenme gibi bir durumum var. Bütün üyeleri seviyorum.
Wei gibi, sanatçı olmak istediğim için stajyer olmadım. Hala bunu yapabileceğim hakkında şüphem vardı, ta ki Teen Top'ın arka dansçısı olana kadar. Hayranların tezahüratlarını duyunca, bunun benim için doğru yol olduğunu anladım. Hayranların karşısındayken en iyi gibi hissediyorum. Bunun, onların sevgisini aldığım için olduğunu düşünüyorum. Sevilmiş hissedince en iyi görünüyoruz.
Ben grubun kırmızı kafasıyım. Birinci ve ikinci albümlerimizde saçım kırmızıydı. Sırada hangi rengi yapacağımı bilmiyorum. Belki üçüncü albüm için yine kırmızı kafa olurum? (güler) Yurtta odamı tek ben kullanıyorum. Gyujin ile kullanıyordum fakat yazın çok sıcak oluyordu, bu yüzden ikimiz de odalarımızı değiştirdik. Kış olunca, odamıza geri döndüm, ama Gyujin geri dönmedi, bu yüzden odada kendi başıma kalmaya devam ettim. Gerçekten çok rahat. (Kuhn: Yakında odaları tekrar ayıracağız.) Oda paylaşmak benim için sorun değil.
Benim memleketim Daejeon, bu yüzden Seoul'de fazla arkadaşım yok ve boş günlerimizde çok uyuyorum. Başka türlü bir film izliyor olurum. Wei gibi sinemada film izlemeyi pek sevmiyorum, bu yüzden evde televizyondan izliyorum. (Wei: Bunu görünce ona "Eyy, bunu sinemada izlemelisin" diyorum.)
Örnek aldığım artist Park Hyoshin. Onu ortaokulumun ilk veya ikinci yılından beri seviyorum. Aslında başka bir sanatçıyı seviyordum ama yakın bir arkadaşım Park Hyoshin'i çok sevdiği için ve ben hep onun yanında oturduğum için, ben de videolarını izlemeye başladım. Hayranı oldum ve arkadaşımla birlikte videolarını arayıp izledik. Sanatçılara olan ilgimi uyardı. 'Gift' şarkısını çok seviyorum, çünkü bütün şarkılarından en iyi onu söyleyebiliyorum... Onun şarkılarını pek söylemem. Sadece dinler ve severim. Ona saygı duyuyorum.
Wooshin'i tanımlayan üç kelime "kırmızı kafa"... (derince düşünür) Başka ne söyleyebilirim? (Üyeler: "Görsel"! / Xiao: "Çizmek"! O gerçekten çok iyi çizim yapabiliyor!)
(Sevgili Wooshin) Hayatta olacakları tahmin etmek çok zor. Zor olmasına rağmen iyi iş çıkar. Fighting.

XIAO
Benim adım Xiao. Çincede bunun anlamı "küçük". Ayrıca "en genç" ve "gülümseme/tebessüm" anlamına geliyor. Gerçek ismim Lee Dongyeol ve yazılışı "doğu" (Dong) ve "sıcak" (yeol). Anlamı, "Doğu üzerine parlamak". Şive ile konuşuyorum. (güler) Busan'dan geliyorum.
Küçüklüğümden beri sahnede durmayı ve ilgi merkezi olmayı çok seviyorum. Teen Top'ı veya başka sanatçıları televizyonda görünce kendi kendime, "Ben de onlar gibi birçok kişi tarafından sevilmek istiyorum." diye düşündüm. Bu yüzden kendi başıma dans etmeye başladım ve fancafelere üye oldum. Oraya bir keresinde kendimden bir fotoğraf paylaştım. (Üyeler: “Ulzzang!?”) Hayır! Sanatçı olma hedefli olanların sayfasına paylaştım fotoğrafımı. Bunun sayesinde seçildim ve bu şirkete geldim.
Çıkış sahnemiz (Showcase) sırasında, ebeveynlerim ve hayranlarımız bizi izlemeye geldi, bu yüzden mutluydum. O sahneden sonra internette aradım ve bizim fotoğraflarımız ortaya çıktı... Gerçekten ilginçti. Bir rüya gibiydi. Sonunda çıkış yaptığımı anladım ama yine de...bunu sadece birinci olduğumuzda gerçekten anlayacağımı düşünüyorum. (Üyeler: Oh~!)
Ben grubun en küçüğüyüm. [Üyeler: Ayrıca sen sevimli köpeksin! / Hwanhee: Ben de 1998 doğumlu olarak en küçüklerden biriyim ama bunu sana veriyorum! (herkes güler)] Yurttaki görevim, Jinhoo'ya bakmak. Onun çamaşırlarını yıkıyorum. [Jinhoo: Ben para kazanmakla görevliyim, bu yüzden ben babayım. Ama o çamaşırları yıkıyor, bu yüzden kendisine anne diyor. / Wei: İkisi bir ranzayı paylaşıyor, çok yakınlar. (güler)]
Boş günlerimizde dışarı çıkmayı seviyorum. Kuzenim Incheon'da yaşıyor, bu yüzden bazen orada arkadaşlarımla takılıyorum ya da bazen Busan'a bir günlüğüne gidiyorum. Bir keresinde programımızı bitirdikten sonra gitmiştim. (Jinhoo: O sadece, "Bugün eve (Busan'a) gitsem iyi olacak," der. /Sunyoul: Biz de sadece "Tamam, dikkatli ol." deriz.)
Teen Top'ı örnek alıyorum. İlk dans pratiğimi bir Teen Top şarkısına yapmıştım. Onların birçok videosunu izledim ve hareketlerini kopyaladım. Shinhwa'ya da özeniyorum. Andy hyung harika!
Xiao'yu tanımlayan 3 kelime "en küçük", "peltek" ve "insan vitamini"! (güler)
Merhaba Xiao. Çıkışından beri iyi gidiyorsun. 10 üye de kavga etmemeli ve birinci oluncaya kadar sıkı çalışmalı. Shinhwa gibi uzun zaman aktif (birlikte) kalan sanatçılar olalım. İleride güzel bir araba al da 10’umuz birlikte geziye çıkalım! (herkes güler)

SON..

Türkçe Çeviri: Up10tion Turkey | Shownism
Not: Lütfen kaynak belirtmeden blogdan paylaşım çıkarmayın!~

1 yorum:



  1. Merhaba, sevgili,

    Los Angele ı Yahoo cevap karşılamak insan duygu ve Allah'tan korkan adam var ben firma hakkında tanıklık ediyorum Amerika Birleşik Devletleri'nde, içinde ben Robbin Son 48 saat daha az değil, ben alabilirim özel bir kredi şirketi arıyordum HAKKIMIZDA 200.000 $ bir kredi .so Ben tanıklık inanmıyorum çünkü birisi, o zaman şirkete başvurun "24 bankacılık saat içinde ona Hakkımızda $ 80,000us bir kredi verecek bir şirket için ifade vermek gördüm bu yüzden sadece şirket benim mali sorunlar yardımcı olabilir, ben deneyeyim demek, Sayın Ramzan bana yazın ve o onları hemen kredi işlerini devam etmesini sağlayacaktır bana gönderilen bir formu, doldurmak zorunda olduğunu söyledi ve ben yaptım ve bu yüzden benim için büyük sürpriz onlar, bana ver süreci takip, kredi. Ben, biliyorum var mali sorunlar tür yok en az 24 saat boyunca banka hesabıma transfer oldu veya bir hayalim var ramzan_help@hotmail.com ~~ pObj ve bugün benim kadar mutlu olacağım.

    Bayan Robbin Son

    YanıtlaSil